KENE İLAÇLAMA NEDİR? (FARMAPEST İSTANBUL BÖCEK İLAÇLAMA SERVİSİ)
- Farmapest Böcek İlaçlama
- 10 Oca 2019
- 5 dakikada okunur
KİMLİK BİLGİSİ
Kene (Ixodida); ''örümceğimsiler (Arachnida)'' sınıfının, ''akarlar (Acarina)'' alt sınıfından olan, eklem bacaklıların; ''monotipik (tek bir tür ya da tek bir cins)'' takımından ve onların, bir ''üst'' familyasındandır. ''Sakırga, yavsı, kerni'' gibi isimlerle de tanınırlar. Kenelere, (mite) akarların gözle görülebilen, ''çok büyütülmüş olan şekilleri'' de denilebilir!.''Sekiz adet bacakları'' vardır. İlk iki bacak çifti öne, son iki çifti geriye yönelmiştir. Ön ayaklarının uçları; ''dokunma ve koku alma'' duyusu için özelleşmiştir.

GENEL ÖZELLİKLERİ
''Kene'' türleri genellikle; ''koyu kızıl, kahve renginde'' olsalar da, ''beyaza yakın, gri ve koyu siyah'' renginde olan türleri de vardır. Günümüzde ''tespit edilebilen,'' yaklaşık olarak, ''1000 kene türü'' vardır. ''Asıl kene, köpek kenesi, sığır kenesi'' en çok bilinen çeşitleridir. Kenelerin vücut şekilleri; ''yassı ve oval'' biçimindedir. ''Beyaza yakın, gri'' rengindeki ''keneler'', ''cüsse ve yapı'' olarak da, biraz daha ''iri'' ve tıpkı bir ''balon'' gibi ''yuvarlak'' şekilde olurlar!..

Keneler; ''yumuşak ve sert'' keneler, olmak üzere ''iki gruba'' ayrılmıştır. Ergin kenede ''4 çift bacak'' bulunur. Bacaklarının uç kısımlarında; ''çengeller ve vantuzlar'' bulunur. Bu şekilde
de ''derisine'', rahatça yapıştıkları canlının kanını, ''özel biçimli ağızlarıyla'' kolayca emerler!. Vücudu, başıyla kaynaşmış olan göğsü, ''torba'' biçimli olan ''dişi kene,'' yaklaşık olarak, ''4 mm.'' kadardır.

''Kanı emdikten'' sonra, yaklaşık olarak, kendi vücutlarının ''üç katından'' fazla büyüyerek,''12 mm.'ye'' kadar ulaşabilirler. ''Yakın akrabası'' oldukları ''mite (akar)'' dan, ''gözle görülebilecek kadar büyük'' olan bu canlılar, ''özel olan ağız yapılarıyla,'' kara üzerinde yaşayan, ''omurgalı konaklarına'' tutunup, sürekli olarak ''parazit'' biçiminde yaşarlar.

Keneler,''kanı'' emip iyice ''şiştikten'' sonra, kendilerini yere atarak, konaktan hızlı bir şekilde uzaklaşırlar. Daha sonra da, etraflarındaki ''bitkilere veya ağaçlara'' tırmanırlar. Kene türleri, Dünya'nın, ''kutuplar'' hariç, her yerinde görülebilirler. Sıcak veya ılıman iklimlerde çok çabuk ''üreyerek,'' büyük bir ''hızla'' etrafa dağılırlar.

ÜREME
''Keneler,'' sadece ''bir ay'' kadar yaşayabilir. ''Ayrı eşeyli'' özellikleri vardır ve ''yumurta'' ile çoğalırlar. Dişi kene, her seferinde ''20-30 adet yumurta'' üretir.''Dişi keneler'' yumurtalarını; ''yaprak, çöp veya hayvan kıllarının aralarına'' bırakırlar. Ev içindeki bir dişi kene ise; ''duvar çatlağına veya yarıklarına'' yumurtalarını bırakır. Yaklaşık olarak,''bir haftanın içerisinde'' de ''yüzlerce kene'' meydana gelir.

Gelişimlerinde metamorfoz (yumurta, larva, pupa ve ergin evreleri) vardır. Yumurtalarından
''üç çift bacaklı larva'' olarak çıkarlar. Bunlar, bir ''pupa evresi'' geçirerek,''8 bacaklı nimfaya'' (tam gelişmemiş yavru) dönüşürler. Nimfa, bir ''pupa evresi'' geçirdikten sonra,''ergin kene'' haline ulaşır. ''Larva ve nimfalar genellikle; ''kertenkelelerin'', erginleri ise; ''insan, koyun, at, sığır, köpek'' gibi memelilerin üzerinde ''asalak'' olarak yaşarlar.

BESLENME
Keneler; ''kan emici'' olan ve birçok türünde de ''göz organı'' bulunmayan, bir dış parazittir. Ergin keneler; ''köpek, kedi, koyun ve at'' gibi birçok ''memeli canlıların'' üzerinde ''yaşayan'' ve onların; ''kanını emen'' bir ''asalak'' türüdür. Orman içinde, bulunduğu ağacın altından bir memeli hayvan geçtiği takdirde; üzerine düşüp, derisine yapışır ve etine; hortumunu sokup, onun ''kanını'' doyuncaya kadar emer!...

Birçok kene türünün ''alerjiye'' sebep olmalarının haricinde, insanlara fazla bir zararı yoktur!. Bu türden keneler, insanlar ve hayvanlardaki ''deri ve kıl'' artıklarıyla beslenirler. Bazı diğer türleri ise, sadece ''un'' gibi ''bitkisel'' içeriği olan ''gıdaları'' tercih ederler. Bütün ''kan emen'' canlı türlerinin ''ortak özelliği'', bu işlemi sadece; dişilerin,''yumurta üretimi'' için gerekli olan proteini ve mineralleri, ''en kısa yoldan temin etme'' isteğidir!.. Hiçbir şey yemeden, ''8 aya'' kadar yaşayabilirler!.

YAŞAM ALANLARI
Doğal ortamlardaki keneler; ''çimenlerde, çalılıklarda ve hayvan barınaklarında'' bulunurlar ve buralardan geçen veya yaşayan hayvanlara yapışırlar. ''Evcil hayvanlarımızın'' vasıtasıyla da
''evlerimizin içine'' kadar da gelirler!.. Başta köpek ve kediler olmak üzere birçok diğer hayvan ve insanların üzerinde yaşarlar. Köpeklerde, yetişkin keneler; ''kulak ve ayaklarda'' yaşarken, daha ''küçük'' olanlar, ''sırt bölgesini'' tercih ederler!.

Üzerinde bulundukları hayvanın, ''kanıyla'' beslendikten sonra, oradan ayrılarak, evlerimizin; ''kapı ve pencere kenarı ile süpürgelik aralarında'' barınırlar. Herhangi bir hayvanın üzerinde girdikleri evlerde, hızla çoğalırlar ve eğer üzerinde beslenebilecekleri bir canlı bulamazlarsa, insanlara musallat olabilirler. Dişiler, kan emerken, erkek kenelerde; deri ve saç kalıntılarıyla beslenirler.

KENELERİN BULAŞTIRDIĞI HASTALIKLAR
Keneler, bütün ''kan emici haşereler'' gibi ''hastalıklı bedenlerden'' veya sağlıksız ortamlardan vücutlarına aldıkları; bakteri ve virüsleri, sağlıklı olan bedene taşıyarak, hastalıkların; ''salgın'' hale gelip, ''yayılmasına'' neden olurlar!.. Kenelerle taşınan,''çok tehlikeli ve ölümcül'' olabilen hastalıkların en başında; ''KKKA Kırım-Kongo kanamalı ateşi, Q humması, tularemi ve halkın arasında ''ağrıma'' olarak da bilinen, Lyme borreliosis'' gelir.

Oldukça ''fazla rastlanılan'' bu hastalıkların yanında; ''theileriosis, babesiosis, anaplasmosis, cowdriosis, erlichiosis, kayalık dağlar humması, rift vadisi humması'' gibi daha birçok türden hastalıklar da ''keneler aracılığıyla'' bulaşırlar. Dişi keneler, hastalık virüsünü ve bakterilerini, yumurtalarından, larvalarına geçirirler. Hastalıkların ''yayılma oranı,'' bu ''yeni yavrularla'' çok daha fazla artar!..

Kenelerin tükürük salgısı; dokuları sindiren ve sıvı hale getiren; ''protein parçalayıcı'' enzimler içerir. ''İnsan ve hayvan hastalıklarının'' taşınmasında rol oynayan, en önemli etkenlerdendir. Kenelerin, özellikle ''göçmen kuşlarla'' hastalıkları ''taşıdıkları'' bilinmektedir. Ayrıca bu asalak canlılar; ''virüs, parazit, mantar, protozoa, solucan ve (riketsiya, spiroket) gibi bakterilerin'' de yol açtığı bazı ''hastalıklara'' da sebep olabilirler. Ek olarak; ''zehirlenme, felç ve alerjik tepki'' gibi birtakım istenmeyen sonuçlara da yol açarlar!..

KENE ISIRMASINDA ALINACAK ÖNLEMLER VE MÜCADELE YÖNTEMLERİ
Son dönemlerde ''hastalık taşıyan, bazı kene türlerinin'' sayısı, onları; ''doğal ortamlarında'' yiyerek beslenen; ''sülün, keklik, bıldırcın, orman tavuğu'' gibi kuşların, bilinçsizce ve ''yasa dışı'' bir şekilde avlanıp, ''soylarının, neredeyse yok edilmesi'' yüzünden, çok hızlı bir şekilde artmıştır!..''Kan emmiş bir kenenin,'' bedenimizden, ''bilinçsiz'' bir şekilde ''çekilerek atılması'', ''hastalık bulaşma riskini'' artırdığından oldukça tehlikelidir!. Çünkü, zorla çıkarılmak istenilen kene, midesinde bulunan; ''mikrop ve bakterilerle dolu kanı'', tekrar geriye boşaltabilir!..

Kenenin üzerine ''kimyasal madde'' dökmekte onu oldukça ''tedirgin'' edebilir!. Eğer böyle bir hata yaparsanız; kene rahatsız olup, sizi bırakabilir fakat bu esnada emdiği kanın bir kısmını da geriye kusar!. Midesinden gelen, tehlikeli virüs ve mikropları da bedenimize bulaştırır.Ucu çok ince olan bir ''cımbız'' yardımıyla, kenenin bedenimize en yakın olduğu (kanı emdiği yer) noktadan, nazikçe ve sıkıca kavrayarak tutunuz!.. Bedenine asla dokunmayınız!..

Çok yavaş bir şekilde, ''sallamadan ve çevirmeden'', düz bir biçimde ''keneyi'' çekiniz. Kene bedeninizden çıkarıldıktan sonra,''ısırılan'' yeri; ''saf alkol veya sabun'' ile iyice temizleyiniz!.. Çıkarılan keneyi, mutlaka ''tanımlama'' için uygun bir şekilde saklayınız!. Keneyi ''öldürmek'' için asla ezmeyiniz!.. Çünkü bu, bir anda ''patlamasına ve mikroplarının saçılmasına'' neden olabilir!.. Sonra da, acilen bir ''sağlık kuruluşundan'' yardım isteyerek, ''tahlil'' yaptırınız!..

''Kene istilası'' olan yerlerde, ancak ''profesyonel'' yardım alınarak, sorun ''kolaylıkla'' çözüme kavuşturulabilir!. Bilinçsizce ve amatörce yapılan ''bireysel mücadele yöntemleri'', haşerelerin bu şekilde yok edilmeye çalışılırken, ''çok daha fazla soruna yol açması!..''gibi, asla ''etkili ve kesin'' odaklı değildir. Profesyonel ve işinde uzman olan ilaçlama firmaları, daima T.C. Sağlık Bakanlığının kontrolündeki ''ilaç ve yönetmeliklere'' bağlı kalarak çalışmak zorundadır!.

Genellikle ''kokulu tarzda ilaçlama'' uygulaması yapılarak, ''kenelerden'' kısa bir süre içinde ''kurtulmak'' mümkündür!. Fakat şu asla unutulmamalıdır ki; hiçbir ''haşere ilacı'', böceklerin yumurtalarına kolay kolay etki etmez!. Bu nedenle yumurtaların çatlama süreleri göz önüne alınarak, ''15-18 gün kadar' sonra,''2. kez bir ilaçlama uygulaması'' yaptırmak, sorunun kesin olarak çözümü için mutlaka şarttır!..

Farmapest Haşere ve Kemirgen Kontrol Hizmetleri, T.C. Sağlık Bakanlığı onaylı ve izinli, belge ve ilaçlarıyla, sizlere her türlü haşere ve kemirgen sorununun çözümünde, çeşitli alternatifler sunabilecek, bilgi ve tecrübeye sahip olan uzman kadrosuyla hizmetinizdedir.
İletişim Bilgileri
Avrupa Yakası
Seyrantepe Mah. Gülendam Sok. No:14/A 4.Levent / Kağıthane / İST.
Anadolu Yakası
Çınar Mah. Mustafa Kemal Atatürk Cad. Canlı Sok. Gülbağ Pasajı No: 6/13 Küçükyalı
Maltepe / İST.
Tel : (0542) 473 10 89 - (0212) 279 87 98
www.farmapest.com Mail Adresi: farmapest@gmail.com
böcek ilaçlama,haşere ilaçlama,kemirgen kontrol,hamam böceği ilaçlama,sivrisinek ilaçlama,pest ilaçlama,pest control,dezenfektasyon hizmetleri,bahçe ilaçlama,ev ilaçlama,pest kontrol,kene ilaçlama,karınca ilaçlama,tahtakurusu ilaçlama,sümüklüböcek ilaçlama,salyangoz ilaçlama,akrep ilaçlama,pire ilaçlama,
Comments