KULAĞAKAÇAN İLAÇLAMA NEDİR? (FARMAPEST İSTANBUL BÖCEK İLAÇLAMA SERVİSİ)
- Farmapest Böcek İlaçlama
- 14 Oca 2019
- 6 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 15 Oca 2019
KİMLİK BİLGİSİ
Kulağakaçan (Forficula auricularia), böceklerin; ''12 familya'' ve yaklaşık, ''2000 türü'' içeren bir sınıfının; tür açısından ''en fakiri'' olan ama ''nüfus'' olarak da, ''dünya üzerinde'' oldukça yaygın bir şekilde görülebilen, ''Dermaptera'' takımından bir böcek türüdür. ''Karın bitiminde'' bulunan ''makas'' şeklindeki ''kıskaçlarının'' sayesinde, oldukça kolay tanınabilir.

İngilizcedeki adı ''earwig (kulak tıkacı) olan bu ''canlının'' ismi, maalesef bizim ''dilimize'' de buradan esinlenilerek, ''çok alakasız bir şekilde'', ''kulağa kaçan böcek!..'' diye çevrilmiş ve
bu şekilde de ''adlandırılmıştır. Oysa, ''kulağakaçan'' ismini aslında; kalın kanatların altında bulunan ve açıldıklarında tıpkı bir ''kulağı'' andıran ''şeffaf kanatlarından'' almışlardır!.

Bazı bölgelerde ''saçkıran'' olarak da bilinirler. Meyve ve sebze veya tarımsal bitkilerini çok fazla tüketerek, çeşitli zararlar veren bu haşere türüne, halkımız tarafından; ''çatal avrat ve dul karı iğnesi'' gibi isimler de takılmıştır!. Kulağakaçan böceği geceleri çok daha aktif olur. Dişiler en fazla ''bir yıl'' yaşarken, erkekler genellikle ''daha erken'' ölürler!.

GENEL ÖZELLİKLERİ
Kulağakaçan böceklerinin boyutları, yaklaşık olarak; ''2,5-3.5 cm.'' arasında değişebilir. Türü ve yaşadığı ortama bağlı olarak da, boyutları değişiklik gösterebilir. Dişi olanları; kahverengi ve parlak sarıdır. Erkek ise siyaha yakın, koyu kahverengidir. Kafası, gövdesine oranla, ''çok daha küçüktür.''Kafasında;''2 adet büyük, 2 adet de küçük antenleri (duyarga)''bulunur. Erkek kulağakaçan böceğinin ''antenleri;'' düz, dişilerinin ki ise; kıvrıktır.

Kulağakaçan böceğinin, oldukça güçlü yapıda olan ve ''son derece hızlı'' hareket etmesini sağlayan, ''6 adet bacağı'' vardır. Gözleri, kafasının iki yanında ve ''birleşik yapılı'' haldedir. Kulağakaçan böceğinin bu petek gözleri, çok iyi gelişmiştir. Bazı türlerdeki ''göz organı'' ise işlevini kaybetmiştir!.. Vücutları; ''uzun ve yassı'' bir biçimdedir. Ağızları; besini ''koparıcı ve çiğneyici'' özelliğe sahiptir. Bu şekilde, kolayca beslenebilirler!..

Sırtlarında ''zaman zaman kullandıkları'' ''iki çift kanatları'' vardır. Ön kanatları; ''kısa, kalın ve derimsi'' bir yapıdadır ve ''arka kanatlarının'' üzerini tamamen ''örter.'' Kulağakaçan böceğinin arka kanatları ise; ''geniş, uzun, damarlı ve şeffaf'' bir yapıdadır ve ''dinlendikleri'' sırada, ''ön kanatlarının altında'' katlanmış bir vaziyette bulunurlar!..

Kulağakaçan böceklerinin bazı türleri ise ''kanatsız'' şekilde olurlar. Zaten kanatlarını, çok zor durumlarda kalmadıkça pek fazla da kullanmazlar!.. Bu gibi durumlarda, sadece ''çok kısa ve alçak irtifaya'' sahip olan mesafelere, ancak ''uçarak'' ulaşabilirler!..''Kulağakaçan'' böceğinde uzun gövdesinin sonundaki bölüm; genişleyip, kalınlaşarak makasa benzer bir ''kıskaç'' halini almıştır.

Erkeklerde ''yarım ay'' şeklide olan bu kıskaçlar, ''dişi böceklerde'' daha ''düzdür.'' Bu organ; ''savunma, kazma ve kur yapmada'' kullanılır. Kulağakaçan böcekleri bu kıskaçlarını, ''aktif'' olarak kullanılmadığı gibi, sanılanın aksine, asla ''zehirli iğne'' özelliği de kesinlikle taşımaz!..
Zaten, buna uygun ''iğne benzeri'' bir yapı da vücutlarında yoktur!..

Ama, bazı kulağakaçan böceklerinin gövdelerinin 2. veya 3. bölümünde; ''savunma bezi'' de denilen bir ''salgı bezi'' bulunur ve bu bezden, ''zararlı bir sıvı'' fışkırtırlar. Bu canlılar, ''insan veya hayvanların kanlarıyla'' da asla beslenmezler!..''Kanı emmek'' için gerekli olan, ''sokma ve ısırma organları'' da bulunmaz!..

KULAĞAKAÇAN TÜRLERİ
''Kulağakaçan'' böceğinin yeryüzünde, yaklaşık olarak, ''900 kadar türü'' vardır. Kulağakaçan, ''üç adet alt takıma'' sahiptir. Bunlar; ''Forficulina, Arixeniina ve Hemimerina’' 'dır. ''Bu takıma ait olan türleri,'' genellikle ''memeli hayvanlara bağımlı'' olarak yaşarlar.Yani bir nevi ''asalak'' yaşantıları vardır!. Ama,''kanlarını emmek'' gibi bir durum söz konusu değildir!..

5 adet türü,''Asya yarasalarının'' üzerinde yaşarken,11 adet tür ise ''Afrika fareleri'' üzerinde ''parazit yada yarı-parazit'' olarak bulunurlar. Bu türlerin, genellikle ''kanatları'' bulunmaz ve kıskaçları da iyi gelişmemiştir. ''Arixeniina'' alt takımına bağlı türler ise, ''nimfa dönemlerini'' ''göçmen kuşların üzerinde'' seyahat ederek geçirirler!..

YAŞAM ALANLARI
Kulağakaçan böcekleri, gündüzleri pek sık ortalarda görülmezler. Bu saatlerde; yaprak veya ağaç kabuğu altı gibi yerlerde saklanmayı tercih ederler. Bu haşereler, yaşam alanlarımızda; ''duvardaki çatlak ve yarıkların aralarında, çatı ve bodrumlarda, kapı pervazının alt tarafında, hayvan leşlerinin etrafında'' sıkça bulunurlar. Bu haşereler, ''güçlü ayaklarının ve esnek vücut yapılarının'' sayesinde, ''çok hızlı hareket edebilme'' yeteneğine de sahiptirler.

BESLENME
Kulağakaçan böceği; ''otçul ve etçil'' olarak ''iki şekilde'' de beslenebilir. Her türden ''hayvanın leşini,'' güçlü ''kıskaçları'' ile parçalar ve yer. Kulağakaçan böceği,''bitki ve meyve'' yemek için bazen bahçelere bile dadanabilir!.. Bu yüzden, tedbirli olmak gerekebilir. Bahçelerde bulunan çiçeklerin, ''üreme organlarını ve renkli yapraklarını'' yiyerek de beslenebilirler!..

Kulağakaçan böcekleri gün boyu; çiçekler, meyveler ve ahşap yarıklar gibi; serin, karanlık, ve kuytu yerlerde, gözden uzakta durmayı tercih ederken; daha aktif olduğu gece boyunca; bitkilerden, küçük böceklere kadar, durmadan yiyecek ararlar.''Yaprak bitleri, küçük boyutta örümcek dahil diğer canlı veya ölü böcek türleri ve böcek yumurtalarını'' tüketirler.

''En çok'' tercih ettikleri ''bitkilerin'' arasında; ''turpgiller, bülbül otu, kara hindiba, beyaz ile yeşil yonca ve yıldız çiçeği'' bulunur. Ayrıca; ''damarsız bitkiler (kara yosunları, ciğer otu), likenler ve alg (tek hücreli bitki)'' üzerinden de beslenmeyi severler. Oldukça ''geniş'' olan
bir ''besin zincirine'' sahiptirler. Sadece birkaç türü, ''canlı böcek'' avlayabilir!.

''Fındık meyvesi üzerinde veya evdeki şekeri tüketirken ya da elma, armut'' gibi meyvelerin üstünde, ''sürekli'' rastlayabilirsiniz!.. Çok ''iyi gelişmiş'' olmasına rağmen, üzerinde taşıdığı ''kanatları'' oldukça hantaldır!.. Bu yüzden de nadiren kullanırlar. Bunun yerine, ana ulaşım aracı olarak ayaklarını, bazen de;''giyim eşyası veya ticari ürünler'' üzerinde gezmeyi tercih ederler.

ÜREME
Genellikle, birbirlerinden ''olabildiğince uzak'' kalmayı tercih eden kulağakaçan böcekleri, tüm ''kış'' boyunca ''çiftleşebilirler. ''Çiftleşme'', çoğu böceklerde olduğu gibi ''uç uca'' olur. Dişileri, ''20-80 adet'' yumurtayı,''iki günün'' içinde ''toprağa'' bırakırlar. Diğer ''böcek türlerinden'' farklı olarak; ''annelik içgüdüsü'' gösteren ''dişi kulağakaçan böceği,'' yumurtladıktan hemen sonra, eğer ''erkek'' yuvayı ''terk etmemişse'' onu kovarak, yuvadan atar!..

Dişi kulağakaçan böceği, genellikle yuvasının içerisinde kalarak, ''yumurtalarını ve henüz çok genç olan nimfaları'' korur.''Dişi kulağakaçan böceği'', yumurtalarının başında beklerken, tıpkı bir ''kuşun'' yaptığı gibi sürekli olarak, onları ''tek tek'' döndürür ve özel olarak ürettiği ''tükürük sıvısıyla'' da temizler!.. Dişi böceklerin, bu ''davranışıyla'' yumurtalarını, ''mantar enfeksiyonu'' olmaktan, koruduğu görülmüştür!..

Tüm yumurtaların çatlaması, yaklaşık ''bir hafta'' kadar sürebilir. Yapılan ''özel bir deneyde;'' yumurtalarının tamamı, ''çatladıktan'' sonra yuvaya, ''başka yumurtalar'' konulmuş ve ''dişi kulağakaçan,'' bu yumurtaları da döndürerek, ''temizlemeye'' devam etmiştir!. Bu deney de gösteriyor ki, kulağakaçan böcekleri; ''boyutu ve görünüşü her ne kadar küçük ve ürkütücü'' olsa da, ''annelik içgüdüsü'' oldukça kuvvetli olan, muhteşem bir canlı türüdür!.

Kulağakaçan böcekleri, ''yarı-başkalaşım'' gösteren canlılar oldukları için tam olarak, bir larva halini almazlar. Yumurtadan ''yeni çıkan yavrular,'' erginlerinin; ''küçük ve renksiz'' bir kopyası şeklinde olurlar!. Yavrular 5-7 kez deri değiştirerek, erginlik dönemine ulaşırlar. İkinci kez deri değişiminden sonra,''cinsiyet oluşumu'' gözlenir. Daha sonra yavrular, yuvalarından ayrılırlar.

Bir veya iki kez ''gömlek değiştirmeden,'' yuvalarından ayrılan ''yavrular,'' anneleri tarafından yenebilirler!.. ''Kanatları'' henüz gelişmemiş olan ''nimfalar,'' erginlerine çok benzerler. Dişiler, ''bozulmadığı sürece'' hiçbir ''yumurtasını'' yememesine rağmen eğer, yumurtalar çatlamadan önce ''anne böcek'' yuvanın içerisinde ölürse, ''yeni doğan yavruları'' tarafından yenilir!..

YAŞAM ALANLARI
Kulağakaçan böcekleri,''dünya üzerinde'' birçok bölgede yaşam sürebilmektedir. Özellikle de; ''Avrupa ve Kuzey Amerika'da,'' oldukça ''sık rastlanabilen'' bir ''ev böceği'' türüdür. Avrupa'da yaşayan türleri; ''serin, nemli ve ortalama 24 °C sıcaklığa'' sahip olan yerlerde sıkça ''barınıp, ürerler.'' Doğal ortamlarındaki; ''sıcaklığın, nemin ve rüzgarın etkisi,'' üremelerini; ''hızlandırır veya yavaşlatabilir!..''

Kulağakaçan böceğinin ''üreme süreci,'' ''havanın durumuna'' göre tahmin edilebilir!. Kışları, uyku halinde, hareketsiz olan yetişkinler; ''serin ortamlara'' tahammül edebilirler.''Kil'' benzeri topraklarda, hayatta kalmaları çok zordur. Aşırı nemli olan yamaçların, güney tarafını ararlar. Yumurtaları; ''aşırı soğuğa ve belirli bir ısıya'' direnebilir!.. Kışları; ''ağaç kovukları, taş dipleri, duvar çatlakları'' gibi kuytu köşelerde saklanırlar. Bu yüzden ''evlerde'' de görülebilirler.

DOĞAL VE KİMYASAL MÜCADELE YÖNTEMLERİ
Kulağakaçan böcekleri; ''korkutucu ve bir o kadar da ilginç olan görünüşleri, nadiren de olsa kullandıkları uçma kabiliyetleri, salgıladıkları çok kötü kokuları, evlerde yarıkları istila ederek; kilerdeki gıda maddelerini tüketme eğilimi ve en enteresanı da; adına istinaden uydurulmuş olan;'' gece uykudayken, insanların kulağına kaçma'' hikayesi nedeniyle, çok zararlı bir canlı olarak kabul edilirler.

Kulağakaçan haşereleri, özellikle; ''meyvelerin suyundan'' beslendikleri için meyvesi olan ağaçlarda sık bulunurlar ve bunların sularını tüketerek, ürünleri ''verimsiz'' bir hale getirir. Genellikle ''erken ilkbaharda;'' ''elma, armut, erik ve şeftali, kayısı, kiraz'' gibi birçok ağaç türünün meyvelerine, çok büyük ''zarar'' verirler. Meyvelerin kıt olduğu zamanlarda, gece boyunca; ''çiçek ve sebze'' yapraklarını yiyerek beslenirler!.

Çeşitli, tarımsal özelliği olan bitkilere, verdikleri zararlar yüzünden de çok fazla sevilmezler!. Beslendiği,''ticari olarak değerli'' sebzelerden bazıları; ''lahana, karnabahar, kereviz, marul, pazı, patates, pancar ve salatalık'' sayılabilir. Aynı zaman da onları; ''taze kesilmiş karanfil, gül, yıldız çiçeği ve kirli hanım çiçeğinin'' yaprakları arasında bulmak da mümkündür!.

Doğal yollardan, ''kulağakaçan böceklerinin kontrol yöntemleri'' arasında; birçok ''kuş türü'' de dahil olmak üzere, bazı ''doğal düşmanları'' da kullanılmaya çalışılmaktadır!.. ''Doğal olan'' bu düşmanları arasında; ''tachinidae'' adlı ''sinek'' familyasının bazı üyeleri, ''çok sık'' kullanılırlar. Bu familyanın üyesi olan; ''triarthria setipennis'' ise neredeyse ''bir asırdan'' beri, kulağakaçan böcekleriyle,''biyolojik mücadelede'' kullanılmaktadır. Bu ''sinek'' türü,''kulağakaçan böceğinin yumurtalarını'' tüketerek, ''aşırı üremeye mani olmaktadır!.

Tüm bu ''zararlı etkilerinin'' yanında insanlar, kulağakaçan böceğini; diğer bazı tarım zararlısı böceklerin azaltılması veya ''yok edilmesinde'' kullanmaya başlamıştır!..Öyle ki; ''armut sineği ve birkaç yaprak biti türü'' de dahil olmak üzere, birçok ''tarım zararlısının, doğal düşmanıdır.''
Bu yöntem kullanılarak, yani ''düşmanı, düşmanın üzerine göndererek,'' bazı ''hastalık yapıcı organizmaların'' da önüne geçilmiş olur!..

Aslında ''doğal ortamda,'' yani bahçenizde faydası olan bir böcektir. Çok fazla fark edilmeyen ufak ve zararlı bazı böcekleri tüketerek, faydalı olabilir. Yapılan bazı ''lüzumsuz ilaçlamaların'' yüzünden, tükettiği böcekler ölünce de, maalesef; ''sebze ve meyvelerinize'' musallat olabilir!. ''Kulağakaçan böcekleri,'' eğer bahçenizde ''yuvalanmış'' ise ve onlardan, ''doğal yöntemleri'' kullanarak ''kurtulmak'' istiyorsanız; bahçenize mutlaka birkaç ''tavuk'' almalısınız!..

Evlerimize ''bir şekilde'' giren, ''kulağakaçan böceklerinden'' ancak '''profesyonel'' bir ''yardım'' alarak kurtulabilirsiniz!..Marketlerde satılan bazı, ''haşere kovucu ve öldürücü ilaçlar,'' sadece ''geçici çözüm'' üretirler. Asıl çare ve kalıcı çözüm ise''kapsamlı ve teknik düzeydeki ilaçlama'' uygulamasıdır.''Haşerenin türüne uygun ve izin belgesi olan ilaçlar,'' hem çözümü hızlandırır, hem de çok ''ekonomik avantajlar'' sağlar!..

''Kulağakaçan böceği'' ilaçlama da; ''kokulu ve püskürtmeli'' türden, ''sıvı ilaçları'' kullanılmak gerekir. ''Haşere ilaçlama uygulaması;'' her önüne gelenin,''gelişi güzel ve bilinçsiz'' bir halde yani ''amatörce'' yapabileceği, bir işlem asla değildir!. Kullanılan ilaçların ''güvenilir'' olması ve ilaçlama esnasında alınacak olan tedbir ve kurallara uygun hareket edilmesi, ''insan ve çevre sağlığı'' açısından, oldukça büyük bir öneme sahiptir!..

Farmapest Haşere ve Kemirgen Kontrol Hizmetleri, T.C. Sağlık Bakanlığı onaylı ve izinli, belge ve ilaçlarıyla, sizlere her türlü haşere ve kemirgen sorunu çözümünde çeşitli alternatifler sunabilecek, bilgi ve tecrübeye sahip olan uzman kadrosuyla hizmetinizdedir.
İletişim Bilgileri
Avrupa Yakası
Seyrantepe Mah. Gülendam Sok. No:14/A 4.Levent / Kağıthane / İST.
Anadolu Yakası
Çınar Mah. Mustafa Kemal Atatürk Cad. Canlı Sok. Gülbağ Pasajı No: 6/13 Küçükyalı
Maltepe / İST.
Tel : (0542) 473 10 89 - (0212) 279 87 98
www.farmapest.com Mail Adresi: farmapest@gmail.com
böcek ilaçlama,haşere ilaçlama,kemirgen kontrol,hamam böceği ilaçlama,sivrisinek ilaçlama,pest ilaçlama,pest control,dezenfektasyon hizmetleri,bahçe ilaçlama,ev ilaçlama,pest kontrol,kene ilaçlama,karınca ilaçlama,tahtakurusu ilaçlama,sümüklüböcek ilaçlama,salyangoz ilaçlama,akrep ilaçlama,pire ilaçlama,
Kommentare