SİVRİSİNEK İLAÇLAMA NEDİR? (FARMAPEST İSTANBUL BÖCEK İLAÇLAMA SERVİSİ)
- Farmapest Böcek İlaçlama
- 7 Oca 2019
- 5 dakikada okunur
KİMLİK BİLGİSİ
Sivrisinek (Culicidae); böceklerin, (sinek türlerinin de ait olduğu) ''Diptera (çift kanatlılar)'' takımının, ''Culicidae'' familyasından, ''sokucu ve kan emici'' ve bu yolla da birtakım, sonu ''ölüm dahi olabilen'' hastalıkları, taşıyıcı özelliği olan, oldukça ''tehlikeli'' böceklerin, ortak adıdır. Sivrisinekler, ''insanların ölümüne'' en çok sebep olan ''böcek'' türüdür!.. Çok ''eski çağlarda,'' dinozorlarla birlikte yaşamışlardır.

Sivrisinekleri; ''kanlarını emmek'' için ''kurbanlarına'' yaklaşırken, ''kanatlarını birbirine sürterek'' çıkardıkları, ''vızıltılı'' sesleriyle, kolayca tanınan; çok ''ince uzun'' bacaklı,''bu özelliklerinden dolayı da diğer sinek türlerinden kolaylıkla ayırt edilebilen, ''narin yapılı haşereler'' olarak da ifade edebiliriz!..

GENEL ÖZELLİKLERİ
Sivrisineklerin ağızlarında; ''kan ve nektarı'' kolayca ''emmesine'' yardımcı olan ve ''oldukça uzun'' sayılabilecek bir ''dili'' bulunur. Gövdesi ve kanatları, tamamen küçük pullarla kaplıdır. Yetişkin sivrisineklerin boyu, ''3 - 9 mm.'' arasındadır. Yaşam süresi, ''yetişkin'' olan bir ''dişi sivrisinek'' de ''42 -56 günken''; yetişkin bir erkek sivrisinekte, en fazla ''10 gün'' kadardır. Bir insanın kanını, tamamıyla bitirmek için yaklaşık olarak, ''1.200.000 sivrisinek'' gerekir.

BESLENME
Sivrisineklerin en bilinen özelliği; ''dişi sivrisineğin,'' yumurtalarını geliştirebilmek için gerekli olan, ''protein ve mineralleri'' kolaylıkla sağlamak adına, özellikle ''memeli canlıları'' ısırarak, onların ''kanlarını'' emmesidir!.. Daha az bilinen özellikleri ise; ''dişi ve erkek sivrisineklerin'', ''çiçek nektarlarını'' tüketerek beslenmeleridir!.. Bu özellikleri ve ''aşırı nüfuslarının'' etkisiyle
de ''tozlaşmaya'' çok büyük bir katkıda bulunurlar!..

Genellikle ''sığ su kenarlarına'', ''yüzlerce yumurta'' bırakırlar. Henüz ''erginliğe'' ulaşmadığı ''larva'' dönemlerini, ''suyun içerisinde'' kalarak geçirirler!. Türlerine bağlı olarak, ''sivrisinek larvaları'' oldukça ''değişik maddelerden'' beslenebilirler. Ama çoğunlukla, ''durgun sularda'' bulunan, ''mikro yapıdaki'' çok küçük ''organizmaları'' tercih ederler. Bazı türleri ise oldukça saldırgandır ve ''diğer türlerini'' yiyerek dahi beslenebilirler!..

YAŞAM ALANLARI
Yetişkin sivrisineklerin en faal oldukları zaman; gün batımından, günün doğuşuna kadar olan süre olmakla beraber; yeterli sayıda bulut, gökyüzünü kapladığında ya da ''karanlık anlarda'' vakitli vakitsiz ortaya çıkabilirler!..''Susuz kalmak'', onlar ve gelecek nesilleri için ''yok olmak'' anlamı taşıdığından, gün ışığında hareket etmeyi ''zorunlu olmadıkça'' asla tercih etmezler!.

ÜREME
Sivrisinekler, son derece ''hızlı'' bir şekilde ürerler. Bir dişi sivrisinek, her defasında ortalama ''200-400 adet'' yumurta bırakır. Kış dönemlerini; ''yumurta, pupa veya ergin'' olarak geçirirler. Çok kısa sürede sayıları hızla artar. 2-3 km. kadar uzaklığa uçabilir ve ortalama ''2 ay'' kadar yaşayabilirler. Kan emerek, yumurtalarını geliştirir ve aynı döngüyü tekrarlarlar. Pupa,12 gün sonra, ''sivrisinek'' halini alır. Bir ay içinde de ''ergin sivrisinek'' meydana çıkmış olur!.

Diğer sinek türlerindeki ''pupaların'' aksine, ''sivrisinekte pupa'', çok daha hareketlidir!. Bunun nedeni, ''sudaki akım'' kaynaklıdır. İyice büyüyen larva, ''sert derisini'' açabilmek için ''keskin bir alete'' ihtiyaç duyar!. Larvanın başının arkasında, ''sert deriyi kırmaya yarayan'' bir organı vardır. Bu organ,''deri değişimin'' hemen ardından vücuttan atılır. Eğer bu ''organ'' olmasaydı; larva, ''derisinin içinden çıkamayacağı'' için ''sıkışarak'' ölürdü!..

Yeni çıkan deri, oldukça yumuşak ve bir o kadar da esnektir. Larvaların büyümesi, bu ''esnek derinin'' sayesinde bayağı kolaylaşmış olur. ''Sivrisinek larvaları'', erginliğe ulaşıncaya kadar, toplamda ''4 kez deri değiştirerek'', ergin hale gelir ve yaklaşık ''10 mm.'' kadar olan bir boya, ulaşırlar. Sivrisinek larvaları, artık ''ergin bir sivrisinek'' olabilmek için gerekli olan, son evreye girmişlerdir. Bu aşama, ''pupa'' evresidir.

Larvadan, pupa evresine geçişte ''solunum borusu'' kapanır. Bu, larvanın ''nefessiz kalması'' anlamına gelir!. Ancak oldukça ''ilginç bir gelişme'' olur ve canlının ön tarafında ''iki adet'' yeni ''hava borusu'' oluşur!.. Böylece bir kez daha sivrisinek, kendisi için çok ''özel tasarlanmış'' bir ''gelişim programının' sayesinde hayatta kalmayı başarır!. Larva, bu iki yeni ''hava borusunu''
suyun yüzeyine çıkartarak, ''nefes almaya'' başlar.

Pupa, nefes alabilmek için daima, suyun yüzeyine yakın ve sanki ''tavana asılıymış'' gibi ''dik'' bir şekilde durur. Diğer sinek türlerindeki ''larvaların'' aksine, oldukça hareketlidir. Ama ''pupa evrenin'' sonuna kadar, ''beslenme ihtiyacı'' hissetmez. Pupa dönemi, ''3-4 günün'' içinde son bulur. Pupa döneminin sonuna doğru,''sivrisineğin rengi iyice koyulaşır; derisi ise şeffaflaşır.'' Beş gün içinde, ''şeffaflaşan deri'' açılır ve ''erişkin sivrisinek'', sudan dışarı çıkacak hale gelir.

Ergin sivrisinek, suyun içinde yüzmekte olan pupadan, ''suya hiç temas etmeden'' büyük bir ustalıkla ayrılır!.. Kanatlarını kuru tutması, ''hayata başlangıç uçuşu'' için mutlaka gereklidir!.. Sivrisineğin ''kanatlar ve bacakları'', henüz ''pupa evresindeyken,'' gelişimlerini tamamlamış ve kullanıma hazır bir halde olurlar. Kozasından, bu organlarının yardımıyla çıkmayı başarır.

Kozadan çıkmadan hemen önce, pupa ''nefes alarak'' genişler. Bu genişleme ve öncesinde de olgunlaşan ayaklarının etkisiyle koza ilk olarak ''baş tarafından'' çatlar!. Eğer bu çatlama, ''baş'' tarafından değil de, ''alt'' taraftan olsaydı, sivrisinek suyun yüzeyine asla çıkamazdı ve boğularak ölürdü!.. Kozasından çıkmaya hazırlanan ''sivrisinek'', bu aşamada çok büyük bir ''tehlikenin'' altında kalabilir!.. Öyle ki; ''çatlayan kozanın'' içerisine, eğer su girerse, bu onun sonu olabilir!..

Kozanın ''yırtılan baş tarafı'', sivrisineğin kafasının ''suyla temasını'' engelleyecek özelliklere sahip, ''yapışkan bir sıvıyla'' kaplanmıştır. Bu sıvı, tıpkı sivrisineğin daha önceden kullandığı "şnorkel"in sıvısında olduğu gibi, ''suyu iten'' bir yapıya sahiptir. Bu özel sıvı, eğer''baş'' taraf da bulunmasaydı,''çatlayan kozanın'' içine su dolardı!. Kanatları ve vücudu ıslanan sivrisinek de, kozayla beraber suyun dibine batardı!..Pupa,''nefes almaya'' devam eder..

Oluşabilecek en ufak bir rüzgar, onun suyla temas edip, ıslanmasına ve sonunda ölmesine neden olabileceğinden sivrisinek, ''pupadan çıkabilmek'' için daima, ''rüzgarsız'' olan bir anı seçer!.Sonra ''başını ve ön ayaklarını'', kozanın içinden yavaş yavaş çıkarır. ''Ön ayaklarını'' suyun yüzeyine yaslayıp, vücudunun kalan kısmını, suyun içindeki kozadan, dışarıya doğru çeker. Sivrisineklerin ayakları, ''suya batmasını engelleyen'' bir özelliğe sahiptir.

SİVRİSİNEKLERİN BULAŞTIRIP YAYDIĞI HASTALIKLAR
Sivrisinek türlerinin dişisi, ''yumurtalarını olgunlaştırmak'' için çok gerekli olan,''proteini ve mineralleri'' içeren kanı, genellikle ''memelilerden ve özellikle de insanlardan,''onları ısırıp temin ederler!.. Bizleri ısırırken de; ''hem kanın pıhtılaşmasını, hem de acı hissetmemeyi'' sağlayan, bir ''kimyasal maddeyi'' vücudumuza aktarırlar!..

Sivrisinekler, bulundukları steril olmayan ortamlardan veya ''hastalıklı bedenlerden'' aldıkları mikropları, sağlıklı bedenlere taşıyarak, hastalıkların ''büyük bir hızla'' yayılmasına da neden olurlar!.. Bu ''hastalıkların'' neredeyse tamamı, eğer, kısa sürede ''önlem alınmayarak, tedavi edilmezlerse'' ölüme dahi varan, sonuçlar doğurmaktadır!..

''Sıtma (malarya),'' bu hastalıkların ''en sık görüleni ve en ölümcül'' olanıdır!. İnsanlık tarihinin en çok ''ölüme yol açan hastalıkları'' arasında, ''ilk sıralarda'' yer almaktadır. Günümüzde bile hala daha, ''sıtmaya ve neticesinde de ölümlere'' rastlanılmaktadır. ''Dang humması, batı Nil virüsü'' gibi bazı hastalıklarda, son zamanlarda oldukça sık rastlanılan, ''ölümcül ve bulaşıcı'' türdeki virüslerden oluşmaktadır!.. Kalp kurdu da köpeklere, sivrisineklerden geçer.

SİVRİSİNEKLERDEN KORUNMA VE MÜCADELE YÖNTEMLERİ
Sivrisinekler bulunduğumuz yeri, ''nefesimizi verirken'' çıkardığımız, ''karbondioksit gazından'' kolaylıkla bulurlar!.. Onların ''takibinden'' kurtulabilmenin en kolay yolu ise, dışarıya çıktığımız anlarda ''nefesimizi'' bir süre tutmaktır!. ''Ter salgısı'' da ''sivrisinekleri'' çekebilir. Sivrisinekler, ''terli bedenlerin'' kanlarını, daha çok tercih ederler!.

ULV ilaçlaması yani ''sisleme'' şeklindeki haşere ilaçlama uygulaması, bütün sinek türleri ve uçan diğer zararlılar için en çok tercih edilen yöntemlerdendir. Genellikle tercihe göre ''sıcak veya soğuk'' suya katılan, ''kokulu böcek ilacı'' kullanılır. Açık veya kapalı olan tüm alanlarda kullanılabilir. Sivrisinek ve diğer sinek türlerini uzaklaştırmak için kullanılan ''yapışkan bantlı'' elektrikli lambaların yanında, sinek ve sivrisinek kovucu ''doğal bitkilerde'' kullanılabilir!.

Farmapest Haşere ve Kemirgen Kontrol Hizmetleri, T.C. Sağlık Bakanlığı onaylı ve izinli, belge ve ilaçlarıyla, sizlere her türlü haşere ve kemirgen sorunu çözümünde çeşitli alternatifler sunabilecek, bilgi ve tecrübeye sahip olan uzman kadrosuyla hizmetinizdedir.
İletişim Bilgileri
Avrupa Yakası
Seyrantepe Mah. Gülendam Sok. No:14/A 4.Levent / Kağıthane / İST.
Anadolu Yakası
Çınar Mah. Mustafa Kemal Atatürk Cad. Canlı Sok. Gülbağ Pasajı No: 6/13 Küçükyalı
Maltepe / İST.
Tel : (0542) 473 10 89 - (0212) 279 87 98
www.farmapest.com Mail Adresi: farmapest@gmail.com
böcek ilaçlama,haşere ilaçlama,kemirgen kontrol,hamam böceği ilaçlama,sivrisinek ilaçlama,pest ilaçlama,pest control,dezenfektasyon hizmetleri,bahçe ilaçlama,ev ilaçlama,pest kontrol,kene ilaçlama,karınca ilaçlama,tahtakurusu ilaçlama,sümüklüböcek ilaçlama,salyangoz ilaçlama,akrep ilaçlama,pire ilaçlama,
Comments